İç Anadolu yörelerimizin, yüzyıllardır devam eden vazgeçilmez lezzetlerinden biridir Gültepe adak kurban Kuzu Çevirme. Diğer adıyla Sırık Kebabı orijinal haliyle günümüzün vazgeçilmez lezzetleri arasında yerini korumaya halen devam etmektedir.

Kuzu Çevirme yaklaşık 130 cm genişliğinde ve 80 cm derinliğinde, 150 cm yükseklikteki ocaklarda pişirilir. Kuzunun takılacağı sırık yaklaşık 2,5 metredir ve kuzu, sırığa takılarak çevrildiği için bu kebabın diğer adı da Sırık Kebabı’dır. Çevirme küçükbaş hayvanlardan yapılır. Kuzu, keçi, oğlak, seyis gibi hayvanlardan yapılır.

Kuzu çevirme (sırık kebabı) yılın her günü yapılan bir yemek çeşididir fakat oldukça zor ve meşakkatlidir. Şubat ve Mart ayında kuzu ile başlayıp Ağustos ayına kadar kuzu ile devam eder, Ağustos ayından sonra da genellikle oğlakla yapılır. Kuzu yada oğlağın mutlaka çevirme yapılacağı gün kesilmesi gerekir. En geç iki saat içinde ateşe konması gerekir. Kesilen kuzu yada oğlak ağaç sırığa geçirilir.

Ön bacakları kesilip koltuk altına sokulup arka ayakları da bağlandıktan sonra içine iri tuz koyarak ağaç çöplerle içindeki tuzlu su akmasın diye dikilir. Pişirilirken genelde çıralı çam odunu kullanılır. Ocağa konduktan yarım saat sonra etin iç yağları çıkar, bu yağlarla et güzelce yağlanır. Ocak bir saat kadar yavaş yakıldıktan sonra, hızlandırılır. Pişme süresi yaklaşık üç saattir.Etin pişip pişmediğini anlayabilmek için kürekler kemikleri içe doğru açılıp kapatılarak kontrol edilir. Ayrıca butuna bıçak sokularak akan sıvı incelenir eğer sıvıda kan rengi varsa kebap pişmemiştir, kürekler kemikleri gevşemiş ve butlardan kan renginde sıvı gelmiyorsa kebap pişmiş demektir.

Pişmeden önce etin içindeki tuzlu su alınıp etlerin üzerine dökülür. Bu yüzden bir daha tuz dökmeye gerek kalmaz. Yerken yanında isteğe göre salata, ayran, meşrubat tüketilebilir. Etlerden akan yağa da “serit” denilir. Tavaya biriken bu yağlar isteğe göre yemeğin yanında da tüketilebilir ya da başka yemeklere de kullanılabilir. Yemeklere çok lezzet katacağı için çok rağbet görür.